AYET-İ KERİME

http://emelleri.blogspot.com.tr/2013/06/fakirlige-sebep-olan-seyler.html

24 Mart 2013 Pazar

Ey o Peygamber! Kâfirlere ve münafıklara mücahede et


Ey o Peygamber! Kâfirlere ve münafıklara mücahede et ve onlara karşı kalın bulun, onların varacakları yer Cehennemdir, ona gidiş de ne fena gidiştir.

ضَرَبَ اللّٰهُ مَثَلًا لِلَّذٖينَ كَفَرُوا امْرَاَتَ نُوحٍ وَامْرَاَتَ لُوطٍ كَانَتَا تَحْتَ عَبْدَيْنِ مِنْ عِبَادِنَا صَالِحَيْنِ فَخَانَتَاهُمَا فَلَمْ يُغْنِیَا عَنْهُمَا مِنَ اللّٰهِ شَيْپًا وَقٖيلَ ادْخُلَا النَّارَ مَعَ الدَّاخِلٖينَ
Allah, inkâr edenlere, Nûh’un karısı ile Lût’un karısını örnek gösterdi. Bu ikisi, kullarımızdan iki salih kişinin nikâhları altında bulunuyorlardı. Derken onlara hainlik ettiler de kocaları, Allah’ın azabından hiçbir şeyi onlardan savamadı. Onlara, “Haydi, ateşe girenlerle beraber siz de girin!” denildi.
وَضَرَبَ اللّٰهُ مَثَلًا لِلَّذٖينَ اٰمَنُوا امْرَاَتَ فِرْعَوْنَ اِذْ قَالَتْ رَبِّ ابْنِ لٖى عِنْدَكَ بَيْتًا فِى الْجَنَّةِ وَنَجِّنٖى مِنْ فِرْعَوْنَ وَعَمَلِهٖ وَنَجِّنٖى مِنَ الْقَوْمِ الظَّالِمٖينَ
Allah, iman edenlere ise, Firavun’un karısını örnek gösterdi. Hani o, “Rabbim! Bana katında, cennette bir ev yap. Beni Firavun’dan ve onun yaptığı işlerden koru ve beni zalimler topluluğundan kurtar!” demişti.
وَمَرْيَمَ ابْنَتَ عِمْرٰنَ الَّتٖى اَحْصَنَتْ فَرْجَهَا فَنَفَخْنَا فٖيهِ مِنْ رُوحِنَا وَصَدَّقَتْ بِكَلِمَاتِ رَبِّهَا وَكُتُبِهٖ وَكَانَتْ مِنَ الْقَانِتٖينَ
Allah, bir de iffetini sapasağlam koruyan ve bizim de kendisine ruhumuzdan üflediğimiz, Rabbinin kelimelerini ve kitaplarını doğrulayan İmran kızı Meryem’i de (inananlara) örnek gösterdi. O itaat edenlerdendi.

Nasıl, kâfirler yapmakta olduklarının karşılığını buldular mı?


Şüphesiz günahkârlar, (dünyada) iman edenlere gülüyorlardı.
اِنَّ الَّذٖينَ اَجْرَمُوا كَانُوا مِنَ الَّذٖينَ اٰمَنُوا يَضْحَكُونَ
Mü’minler yanlarından geçtiğinde, birbirlerine kaş göz ederek onlarla alay ediyorlardı.
وَاِذَا مَرُّوا بِهِمْ يَتَغَامَزُونَ
Ailelerine dönerken zevk ve neşe içinde gülüşe gülüşe dönüyorlardı.
وَاِذَا انْقَلَبُوا اِلٰى اَهْلِهِمُ انْقَلَبُوا فَكِهٖينَ
Mü’minleri gördükleri vakit, “Hiç şüphe yok, şunlar sapık kimselerdir” diyorlardı.
وَاِذَا رَاَوْهُمْ قَالُوا اِنَّ هٰؤُلَاءِ لَضَالُّونَ
Hâlbuki onlar, mü’minlerin başına bekçi olarak gönderilmemişlerdi.
وَمَا اُرْسِلُوا عَلَيْهِمْ حَافِظٖينَ
İşte bugün de mü’minler kâfirlere gülerler.
فَالْيَوْمَ الَّذٖينَ اٰمَنُوا مِنَ الْكُفَّارِ يَضْحَكُونَ
Koltuklar üzerinde (etrafı) seyrederler.
عَلَى الْاَرَائِكِ يَنْظُرُونَ
Nasıl, kâfirler yapmakta olduklarının karşılığını buldular mı?
هَلْ ثُوِّبَ الْكُفَّارُ مَا كَانُوا يَفْعَلُونَ
MUTAFFİFÎN ..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hakkımda

Fotoğrafım
https://www.facebook.com/VAHDED.HOCA SİTEMİZİ ZİYARET EDİP ÜYE OLURSANIZ ÇALIŞMALARIMIZA DESTEK VERMİŞ OLURSUNUZ ALLAH cc CÜMLE MÜMİNLERDEN RAZI OLSUN.