AYET-İ KERİME

http://emelleri.blogspot.com.tr/2013/06/fakirlige-sebep-olan-seyler.html

22 Aralık 2013 Pazar

Hedef İmam-Hatip İHL

Hedef İmam-Hatip

İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından 14 ay boyunca yürütülen ve 17 Aralık'ta aralarında iş adamları, bürokratlar ve üç bakanının oğlunun da bulunduğu 81 kişinin gözaltına alındığı 3 ayrı rüşvet ve yolsuzluk operasyonunda basına servis edilen görüntüler arasında en çarpıcı olanı gözaltına alınan Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan'ın evindeki ayakkabı kutularından çıkan 4.5 milyon dolardı. Genel Müdür Aslan, savcılık ifadesinde paranın 'Makedonya Balkan Üniversitesi ve Osmancık'ta İmam Hatip Lisesinin yapımında kullanılmak üzere toplanan bağışlar olduğunu ve ilgili yerlere gönderileceğini' söyledi. Aslan'ın avukatı Prof. Dr. Ersan Şen de, 'Süleyman Bey'in ifadesindeki gibi bu paralar bağış paralarıdır. Bunların delilleri sabit ve savcılığa sunduk' ifadesini kullandı. Savcılık yaptığı teknik ve fiziki takipte, İmam Hatip için toplanan paranın Genel Müdür Aslan'ın evine geldiğini tespit ettiği zaman operasyon düğmesine bastı ve görüntüler de medyaya servis edildi. İmam Hatip'i hedef alan operasyonda yine Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir'e yöneltilen ve basında da yer alan iddiaya göre; Mustafa Demir, İmam Hatip'liler tarafından kurulan TÜRGEV'e yurt sağlamakla suçlandı.

Hepsinin makbuzu bulunuyor

Polisin gözaltına alınanların evlerine yaptığı baskın görüntüleri soruşturmanın gizliliğine karşın bazı basın organlarınca an be an yayınlanırken, en dikkat çekici görüntü Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan'ın evindeki ayakkabı kutularından çıkan 4.5 milyon dolar oldu. Paraya ilişkin komplo teorileri medyanın manşetlerini süslerken, sözkonusu paraların İmam Hatip için toplandığı bizzat savcı tarafından da bilinmesine rağmen basıkın yapıldığı öğrenildi. Halkbank Genel Müdürü Aslan evinde bulunan 4.5 milyon dolara ilişkin savcılık sorgusunda paranın yardımseverlere ait olduğunu söyledi. Paranın tamamının Makedonya'da Balkan Üniversitesi ve Osmancık'ta İmam Hatip Lisesi'nin yapımında kullanılacağını ve paranın yardım severlerden toplandığını belirten Aslan, 'Paraları onlara gönderecektim' dedi. Aslan'ın avukatı ceza hukukçusu Prof. Dr. Ersan Şen de, paranın tümünün makbuzlu bağış olduğunu söyledi. Avukat Şen, 'Süleyman Bey ifadesini verdi. Bu paraların hepsi bağış için toplanmıştır. Bunların delileri sabit ve savcılığa da sunuldu. Korkumuz yok' dedi.

Para eve, polis baskına

STAR'ın ulaştığı bilgilere göre; savcılık, dinlediği telefon kayıtlarından İHL için para toplandığını bilerek, toplanan paranın Genel Müdür Aslan'ın evine ulaştığını tespit ettiği anda operasyon düğmesine bastı. Gizli yürütülen soruşturmanın görüntülerinin gazete, televizyon ve internet sitelerinin manşetlerini süslemesiyle de İmam Hatip'ler için toplanan para bir anda rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun simgesi haline getirildi.

İHL sözünü iftarda verdi

HALKBANK Genel Müdürü Süleyman Aslan'ın, memleketi Osmancık'a bir İHL yaptırma sözü verdiği ortaya çıktı. Ramazan'da Halk Bankası Osmancık Şubesi'nin verdiği iftara katılan Aslan, 'Osmancık İHL mezunuyum. Okulun durumunu biliyorum. Yenisinin yapılması için yardımda bulunacağım' dedi. Osmancık Belediye Başkanı'ndan kendisine bir proje gönderilmesini isteyen Aslan, bünyesinde pansiyon ve spor salonu bulunan İHL yaptırmak için girişimde bulundu.

İktidarı devirmeye yönelik uluslararası operasyon sonrası, Adli Kolluk Yönetmeliği'nde değişiklik yapıldı. Operasyonu gerçekleştiren emniyet görevlilerinin sıralı amirlerine, savcıların ise başsavcıya haber vermeden işlemleri gerçekleştirmesi üzerine yaşanan kriz yaşanmıştı. Değişiklikle birlikte bu tip operasyonlarda kafa karışıklığı meydana gelmeyecek. Eski yönetmelikte adli görevlere ilişkin emir ve talimatların polis yetkililerine cumhuriyet savcıları tarafından verileceği vurgulanıyordu.
ÖZ'ÜN YETKİSİ ALINDI
Değişiklikle bu görev savcıdan alınarak Cumhuriyet Başsavcısına verildi. Polise yapacağı operasyonlardan önce valiliğe bilgi verme zorunluluğu getirildi.
Yapılan değişiklikle Emniyete yapılan ihbar ve şikayetler üzerine yapılan işlemler, el konulan olaylar, yakalanan şahıslar ve uygulanan tedbirler savcı yerine başsavcılığa bildirme yükümlülüğü getirildi. Yönetmelikte bir değişiklik de soruşturmalardaki telefon dinlemeleriyle ilgili. Bundan böyle emniyetin yürüttüğü bir soruşturmada teknik takip işlemi uygulanması halinde soruşturma aşamaları hakkında savcı veya varsa başsavcıvekili tarafından doğrudan başsavcıya yazılı olarak bilgi verilme zorunluluğu getirildi. Değişiklikle Başsavcıvekili Zekeriya Öz'ün adli kolluk yetkisi elinden alınarak bu yetki Başsavcı Turan Çolakkadı'ya verilmiş oldu.
Değişiklik yasalara ve Anayasa'ya uygun
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, yönetmelikte yapılan değişikliğin, hukuk devletine, Anayasa ve yasalara uygun olduğunu söyledi. Bir soru üzerine yeni yönetmeliğin kuvvetler ayrılığı ilkesine ters düşmediğini ifade eden Bozdağ, 'Soruşturmanın gizliliği ortadan kalkar' eleştirilerine de katılmadığını dile getirdi. Bozdağ, 'Bu kabul edilebilir bir yaklaşım mı? Emniyet müdürü hırsızı kollayabilir ama polis kollamaz. Vali hırsızı koruyabilir ama savcı kollamaz. Devlette görev yapan herkes anayasa ve yasalara uygun görevini yapmak zorundadır' diye konuştu.

15 Aralık 2013 Pazar

Halkın büyük kısmı doğru dürüst dini eğitim alamadı..

Niçin Kendimizi Sorgulamıyoruz?

Halkın büyük kısmı doğru dürüst dini eğitim alamadı, milyonlarca insanımız en basit ve temel ilmihal bilgilerinden mahrum. Bir kısım halk ve gençlik az buçuk dini bilgiye sahip ama o bilgilerin bir kısmı negatif. 
Farmason Cemalettin Afgani taraftarları her Müslüman kendi kafasına göre içtihat yapabilir diye bozuk bir çığır açtılar. 
Ehl-i sünnet İslamlığında içtihad makamı din âlimliğinin ve fakihliğinin en yüksek derecesidir. Bırakın önüne gelen Müslümanın içtihad yapmasını, nice büyük âlimler bile yapamaz. 
Zamanımızda yine önüne gelen fetva vermeye başladı. Bazı televizyonlarda gülünç, gayrı ciddi din programları yapılıyor, bol keseden, işkembe-i kübradan fetvalar veriliyor. 
Bu reformcu, modernist, mezhepsiz ilahiyatçıların fetvaları kesinlikle kabul edilmemelidir. 
Prensip itibariyle din konularında, bozuk ilahiyatçılara başvurulmamalı, onlardan fetva istenmemeli, verdikleri fetvalara itibar edilmemelidir. 
Fetva verebilmek için icazetli din âlimi ve fakih olmak gerekir. 
Bir müftü kendi kafasından fetva veremez. Muteber din, fıkıh, fetva kitaplarına müracaat etmesi gerekir.
Verilen fetvaların altında mutlaka kaynak gösterilmelidir. 
Zaruriyat-ı diniyyeye ve mevrid-i nassa aykırı fetvalar geçersizdir. 
Dört hak Ehl-i Sünnet fıkıh mezhebinin üzerinde ittifak ettikleri müttefakun aleyh mesele ve hükümlere aykırı fetva verilemez. 
Din konusunda işler o kadar sarpa sardı ki, halen yabancı bir ülkede oturan, kendisini peygamber ilan eden bir zatın davetçileri bile Türkiye’de cirit atıyor, konferanslar veriyor ve cahil halkı idlal ediyor. 
Maalesef Diyanet bu konuda halkı uyarmıyor. 
Bendenize, sen din hocası değilsin, dini konularda niçin bu kadar çok yazı yazıyorsun diyenler var. Muhterem ulema, fukaha, müftüler halkı uyarırlarsa bana iş düşmez. Lakin ortalıkta büyük bir sessizlik, nemelazımcılık var; bilmecburiye yazmak zorunda kalıyorum.
Bazı ilahiyatçılar kaderi inkâr ediyorlar. Kadere iman İslam’ın, imanın zaruri şartlarındandır. Kur’anla, Sünnetle ve icma ile sabittir. 
İran’daki Şii devriminden sonra bazı Sünni gençler mu’ta nikahıyla gizlice evlenmeye başladı. Şu anda eski yoğunluk var mıdır bilmiyorum. Mu’ta nikahı dört mezhebe göre haramdır, yasaktır. Bu haram ve yasaklık Kıyamet’e kadar devam edecektir. Mu’ta nikahı yapan gençlerimizi kim uyaracak? 
Sünni sorumluların bir kısmı bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyor. 
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, Ehl-i Sünnet itikadını ve fıkhını korumak konusunda vazifesini tam yaptığını sanmıyorum. 
Umre nafile bir ibadettir. Fıkıh kurallarına, İslam ahlakına, ihlasa uygun bir şekilde yapılırsa elbette sevap kazandıracak iyi bir ameldir. Lakin zamanımızda Umre ibadet olmaktan çıkartılmış, turistik bir seyahat haline dönüştürülmüştür. 
Umre yapmak sünnettir, israf haramdır. Umre esnasında israf haramından kaçınmak gerektiğini Müslümanlara kimler, hangi kurumlar anlatacaktır?
Günlük namazları kılmayan fakat senede iki kez lüks Umre seyahati yapan Müslümana “Kardeşim önce namaza başlasan daha iyi olmaz mı?..” uyarısını kim yapacaktır. 
Her sene mübarek Ramazan ayında bir yığın lüks, israf, aşırılık, haram eğlenceler ve etkinlikler yapılıyor. Bunlara kim dur diyecektir? 
İstanbul’da çalgılı gazinolarda semazenler döndürülüyor. Sema etmek Tarikat-i Seniye-i Mevleviye’nin erkânındandır. Hiç çalgılı gazinoda semazen döndürülür mü? Bu konuda ilgililere kimler nasihat edecektir? 
Birtakım cemaatler, tarikatler, dini gruplar banka, anonim şirket, holding gibi çalışıyor ve muazzam miktarda para topluyor. Bu para toplamaların hepsi Şeriata, İslam ahlakına uygun mudur?
Tesettür modası diye bir çığır açtılar ve gerçek tesettürünün canına okudular. Tesettür sektörü büyük bir endüstri haline geldi, yılda milyarlarca dolar dönüyor. Bu tesettür modası Kur’ana, Sünnete, Şeriata uygun mudur? Tek cümleyle şer’î tesettür müdür, şeytanî tesettür mü?
İmam-hatip liselerinde bütün öğrencilerin beş vakit namazı okulun mescidinde, okul imamının ardında topluca tek cemaat olarak kılmaları gerekmez mi? Bunu gerçekleştirmeyenleri kimler uyaracaktır? 
İyi niyetli, temiz delikanlı imam-hatip lisesinin son sınıfına gelmiş Allahü Teala’nın ön dört sıfatını bilmiyor… Hepsi için söylemem ama öyle imam-hatip öğrencileri var ki, imam olup dört rekât namaz kıldıracak fıkıh bilgisine ve kıraate sahip değil. Çocuklarımız bu konuda niçin iyi yetiştirilmiyor? Bu soruyu kim soracak? 
Maalesef biz Müslümanların büyük kısmı kendimizi ve ümmeti sorgulayamıyoruz. 
Yazıyı bitirecektim hatırıma yeni bir soru geldi: Sabah namazlarında camilerimiz niçin boştur?.. Dindar denilen veya sanılan gençlerimiz sabah namazlarında niçin camilere gelmiyor?.. Sağa sola bakınmayalım, aynalara bakalım, o mübarek vakitlerde biz niçin camilerde değiliz?  Mehmet Şevket Eygi ALINTI

Hakkımda

Fotoğrafım
https://www.facebook.com/VAHDED.HOCA SİTEMİZİ ZİYARET EDİP ÜYE OLURSANIZ ÇALIŞMALARIMIZA DESTEK VERMİŞ OLURSUNUZ ALLAH cc CÜMLE MÜMİNLERDEN RAZI OLSUN.