AYET-İ KERİME

http://emelleri.blogspot.com.tr/2013/06/fakirlige-sebep-olan-seyler.html

23 Mayıs 2015 Cumartesi

YALAN SÖYLEMEZ SÖZLERİNE RİAYET EDERLER

Müslüman elinden ve dilinden Müslümanların selamet buldukları kişidir. 
Mü’min ise insanların canları ve malları hususunda güvendikleri kişidir

“Mü’min”, Yüce Allah’ın cc varlığına ve birliğine inanan anlamına geldiği gibi, başkalarına güven veren ve güvenilen kişi anlamını da taşır. Öyle ise mü’min, ahdine vefalı, anlaşmalarına sadık, sözü özü bir, dostluğuna güvenilen bir insandır. Yüce Rabbimiz, Mü’minûn Sûresi’nin ilk âyetlerinde, kurtuluşa erecek mü’minlerin vasıflarını açıklarken: 
1- Mü'minler, gerçekten kurtuluşa ermişlerdir. قَدْ اَفْلَحَ الْمُؤْمِنُونَ   
2- Onlar ki, namazlarında derin saygı içindedirler.  اَلَّذٖينَ هُمْ فٖى صَلَاتِهِمْ خَاشِعُونَ
3- Onlar ki, faydasız işlerden ve boş sözlerden yüz çevirirler.  وَالَّذٖينَ هُمْ عَنِ اللَّغْوِ مُعْرِضُونَ
4- Onlar ki, zekâtı  öderler.  وَالَّذٖينَ هُمْ لِلزَّكٰوةِ فَاعِلُونَ
5- Onlar ki, ırzlarını korurlar. وَالَّذٖينَ هُمْ لِفُرُوجِهِمْ حَافِظُونَ
6- Ancak eşleri ve ellerinin altında bulunan cariyeleri bunun dışındadır. Onlarla ilişkilerinden dolayı kınanmazlar.  اِلَّا عَلٰى اَزْوَاجِهِمْ اَوْ مَا مَلَكَتْ اَيْمَانُهُمْ فَاِنَّهُمْ غَيْرُ مَلُومٖينَ
7- Artık kimler de bunların ötesini istemiş olursa işte haddi tecavüz etmiş olanlar onlardır, onlar.  فَمَنِ ابْتَغٰى وَرَاءَ ذٰلِكَ فَاُولٰئِكَ هُمُ الْعَادُونَ
8- Yine onlar ki, emanetlerine ve verdikleri sözlere riâyet ederler.  وَالَّذٖينَ هُمْ لِاَمَانَاتِهِمْ وَعَهْدِهِمْ رَاعُونَ

Bilindiği gibi mü’min, güvenen, güven veren insan demektir. Yani, Allah’a cc güvenen, diğer insanlara güven veren anlamına gelmektedir. Bir hadislerinde Allah Resûlü sav mü’mini tarif ederken "Mü’min, insanların malları ve canları konusunda kendisine güvendiği kişidir."  buyurarak mü’min olan bir kişinin, başkalarının mallarına, canlarına namuslarına zarar veremeyeceğini belirtmiştir. Başka bir hadislerinde de güvenilirlik vasfını, imanın gereği olarak bildirmiş ve "güvenilirlik" vasfı olmayanın imanının da olamayacağına dikkat çekmiştir.

MÜ'MİN YALAN SÖYLEMEZ.
Rivayete göre, Ebu’d-Derda ra. ile Resulullah (sav) arasında şöyle bir konuşma geçer; Ebu’d-Derda; “Yâ Resulallah! Mümin, hırsızlık yapar mı?” 
Resulullah sav  “Evet, … Olabilir.” Peki, mümin zina edebilir mi? Resulullah sav; (Efendimiz (sav) hoşlanmazsa da) “Evet!” der. 
Ebu’d-Derda ra.; Peki, mümin yalan söyler mi? Resulullah sav  “Yalanı ancak iman etmeyen kimse uydurur.” Diye cevap verir.
İmam Malik’in  ra.   “Bir gün kendisine Hz. Muhammed’e sav  çeşitli sorular soruldu. Ardından da; “Bir mümin yalan söyleyebilir mi” diye sordular. 
Sevgili Peygamberimiz, oturduğu yerden şöyle biraz doğruldular ve hiddetle “Müslüman asla yalan söylemez! Müslüman asla yalan söylemez” diye, onlarca kez tekrar ettiler.
DİKKAT: Günah-ı kebâir / büyük günahlar küfre götürmez. Hadiste “müminin hırsızlık ve zina yapabileceğine” dair hüküm bunu göstermektedir.   (“Zina eden kimse zina ederken mümin değildir. İçki içen kimse içki içerken mümin değildir…”) 
Halbudurki; yalan söylemekte, nefsin kuvvetli içgüdüsünü tatmin eden, ona lezzet veren, hayvani hislerine zevk aşılayan bir şey söz konusu değildir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hakkımda

Fotoğrafım
https://www.facebook.com/VAHDED.HOCA SİTEMİZİ ZİYARET EDİP ÜYE OLURSANIZ ÇALIŞMALARIMIZA DESTEK VERMİŞ OLURSUNUZ ALLAH cc CÜMLE MÜMİNLERDEN RAZI OLSUN.