AYNADA KENDİNİ GÖRENLER İŞTE BÖYLE YAPTI

AYNADA KENDİNİ GÖRENLER İŞTE BÖYLE YAPTI

NE DEMİŞTİ AZİZ NESİN BU ÜLKENİN YUZDE 60 I APTAL MI.? 
KENDİ GİBİ AYNI AYNAYA BAKANLAR BÖYLE DESTEK VERMİŞTİ

Aziz Nesin’;in Türk halkının zekâ düzeyiyle ilgili yüzde 60 ı için olumsuz sözleri çok kez yazıldı.
Peki böyle bir laf etmeye neden gerek gördü?
Yıllar sonra o gün Aziz Nesin’;in yanında olan Müjdat Gezen’;den aslında bunun bir hakaret değil, hiciv olduğunu dinledim.

Olay şöyle…; Aziz Nesin, Nasrettin Hoca için topluluk önünde konuşmaktadır.
Kalabalıktan biri, Aziz Nesin’;e, Nasrettin Hoca’;nın torunları olan bizlerin de nükte zekâmız olduğunu söyleyebilir misiniz? diye sorar.
Aziz Nesin’;in bir süredir Türkiye’;deki siyaset dönüşümü nedeniyle öfkesi burnundadır.
Hayır der, Türk milletinin yüzde 60′;ının zekâ seviyesiyle ilgili o malum olumsuz söylemde bulunur.
Bir uğultu duyulur. Ortam gerilir.
Dışarı çıktıklarında Müjdat Gezen Aziz Bey, neden böyle bir şey söylediniz? der.

Tek parti rejimi bittikten sonra, o tek partinin, yapılan herhangi serbest bir seçimi tek başına kazanamamış olması, bir zaman tek olan (ama hiçbir zaman biricik olamayan!) partiye yakın ve yatkın olan zevâta travmalar yaşatmış; zamanla kelime ve kavramlar değişse de her devir, o tek partiye oy vermeyen geniş zümre bir vesile aşağılanmıştır. Bu aşağılamanın son modeli “Türk Halkının Yüzde Altmışı Aptaldır” ifâdesidir. Bu söz, Aziz Nesin’e atfedilir. Aslında bu, bu millete bir şekilde rencide edici bir etiket vurmak isteyenlerin; kendi meşreplerince, kendi ahlâk-edep seviyelerince, istimâl ettikleri bir önermedir. Ezcümle, kimine göre Aziz Nesin; makarnayı ekmekle yediği, yani temelde ikisi de hamur olan iki nesneyi berâber, sanki birbirinden farklıymış gibi tükettiği için bu millete bu hakâreti revâ görmüştür.

Bu önerme o kadar dal-budak saldı ki; Aziz Nesin, ben “aptallaştırıldı dedim onlar aptaldır anladı ama olsun!”dan tutun, bu sözden dolayı mahkemeye verildiğinde ”Bu dâvâdan beraat edersem, bu sözüm tescillenmiş olacak”a kadar, kendisine; %60’ı apataldır diyeceğine, %40’ı zekîdir deseydin olmaz mıydı? Şeklinde sorulan soruya cevâben ‘anlamazlardı’ dan, ”Bu halkın %92’si, 82 anayasasına ‘evet’ dediği için aptaldır”a kadar bir çok şey atfedildi bu talihsiz tali adama. Bununla alâkalı şehir efsânelerini de katarsak yekûnu bayağı çok satıra tekâbül eder..

İşte Aziz Nesin’;in cevabı:
Aslında yüzde 92 diye geçti içimden…; Ama ağzımdan yüzde 60 çıktı…;
Yani konu, 1982 Anayasası’;nın yüzde 92 oyla kabul edilmesi..

Yıllarca Milli Takımımız formasını terletmiş olan Hakan Şükür kendisine Kürt meselesi ile alakalı sorulan bir soru üzerine ''Ben aslen Arnavut'um'' demesi bir anda gündeme oturdu. Daha sonra ise '' Mehmet Akif kadar Türküm demesi yine ayrı bir gündem maddesi oluşturdu.

Hem Mehmet Akif Ersoy'un hem de  Hakan Şükür'ün Arnavut ya da Türk olması neyi değiştirir. Ersoy"un bağımsızlık sembolümüz olan marşı yazan şair olması, vatan evladı olması, o koskoca bir dünya savaşının sonunda belki bir Arnavut olarak Türk Milli Marşının şairi olabilmesidir önemli olan. Hakan Şükür'ün ise Türk Milli Takım formasıyla en çok gol atan futbolcu olması, Ay - yıldızlı formayla bir çok başarı yakalamış ve bizi bir çok maçta gururlandırmasıdır önemli olan. Keşke bizde Mehmet Akif Ersoy ve Hakan Şükür gibi bu ülkeye ve Türk milletine en az onlar kadar fayda sağlayıp en az onlar kadar Türk olabilsek...

Bizim soyumuz ister Türk, ister Kürt, ister Arnavut ister se başka bir ırka dayansın ne farkeder?  
MÜSLÜMAN OLMADIKÇA ALLAH cc RAZI OLMUYOR RESLU MUHAMMED sav  ÜMMETİM DEMİYOR...
SENDE DE!: Ne mutlu MÜSLÜMAN'IM diyene!

Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani sizler birbirinize düşmanlar idiniz de O, kalplerinizi birleştirmişti. İşte O’nun bu nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında idiniz de O sizi oradan kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle apaçık bildiriyor ki doğru yola eresiniz. 
وَاعْتَصِمُوا بِحَبْلِ اللّٰهِ جَمٖيعًا وَلَا تَفَرَّقُوا وَاذْكُرُوا نِعْمَتَ اللّٰهِ عَلَيْكُمْ اِذْ كُنْتُمْ اَعْدَاءً فَاَلَّفَ بَيْنَ قُلُوبِكُمْ فَاَصْبَحْتُمْ بِنِعْمَتِهٖ اِخْوَانًا وَكُنْتُمْ عَلٰى شَفَا حُفْرَةٍ مِنَ النَّارِ فَاَنْقَذَكُمْ مِنْهَا كَذٰلِكَ يُبَيِّنُ اللّٰهُ لَكُمْ اٰيَاتِهٖ لَعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ 
ÂLİ IMRÂN 103


İman edip hicret eden ve Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad edenler ve (muhacirleri) barındırıp (onlara) yardım edenler var ya, işte onlar birbirlerinin velileridir. İman edip hicret etmeyenlere gelince, hicret edinceye kadar, onların velayetleri size ait değildir. Eğer din konusunda sizden yardım isterlerse, sizinle aralarında sözleşme bulunan bir kavme karşı olmadıkça, yardım etmek üzerinize borçtur. Allah, yaptıklarınızı hakkıyla görendir. 
اِنَّ الَّذٖينَ اٰمَنُوا وَهَاجَرُوا وَجَاهَدُوا بِاَمْوَالِهِمْ وَاَنْفُسِهِمْ فٖى سَبٖيلِ اللّٰهِ وَالَّذٖينَ اٰوَوْا وَنَصَرُوا اُولٰـئِكَ بَعْضُهُمْ اَوْلِيَاءُ بَعْضٍ وَالَّذٖينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يُهَاجِرُوا مَا لَكُمْ مِنْ وَلَايَتِهِمْ مِنْ شَیْءٍ حَتّٰى يُهَاجِرُوا وَاِنِ اسْتَنْصَرُوكُمْ فِى الدّٖينِ فَعَلَيْكُمُ النَّصْرُ اِلَّا عَلٰى قَوْمٍ بَيْنَكُمْ وَبَيْنَهُمْ مٖيثَاقٌ وَاللّٰهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصٖيرٌ 
ENFÂL 72