AYET-İ KERİME

http://emelleri.blogspot.com.tr/2013/06/fakirlige-sebep-olan-seyler.html

3 Nisan 2013 Çarşamba

MAKİNE KARŞISINDA KÖLELİK VE İKİ TERÖR

"ALLAH KORUSUN MAKİNE KARŞISINDA KÖLELİK BİZİM DE BAŞIMIZA GELEBİLİR"

Erdoğan, yayayken selamlaşanların sürücü koltuğuna oturduğunda kimseyi görmeyip insanlara adeta bir araç gibi muamele ettiğine şahit olunduğunu kaydetti. Şehirlerin artık araçlar için tasarlandığını dile getiren Erdoğan, “Çocuk parkı mı yol mu denildiğinde yol öne çıkıyor. Yaya yolu mu araç yolu mu denildiğinde rekabeti araçlar kazanıyor. Ağaç mı asfalt mı denildiğinde birçok yerde asfaltın öne çıktığını görüyoruz. Robotların dünyayı istila edeceği ve insanları köleleştireceği bize hep bir bilim kurgu öyküsü gibi anlatıldı. Ama bugün modern dünyaya bakıyorsunuz özgür olduğunu söyleyen milyonlarca, milyarlarca insanı şehirlerin, ülkelerin, cep telefonunun, otomobillerin, bilgisayarların adeta kölesi, haline dönüştüğünü görüyorsunuz. İnsanın kendi eliyle yaptığı bir ucube tarafından öldürülmesi bize bir bilim kurgusu olarak anlatıldı. Bunun artık bilim kurguyla gerçek dışılıkla hiç ilgisi yok. Şu anda insan kendi ürettiği araçlar tarafından katledilir hale geldi. Sadece silahları kastetmiyorum. Ürettiğimiz, seyahat için kullandığımız arabalar şu anda insanlık için en büyük tehditlerden en fazla can alan silahlardan biri haline geldi. Bizim Türkiye olarak hızla büyüyen bir ülke olarak işte bu çelişkiye mutlaka ama mutlaka hassasiyetle eğilmemiz gerekiyor. Biz büyürken araçların kölesi haline gelen büyüdükçe araçları kendisine hizmetkar kılan bir anlayışla yürümek zorundayız.
Makineyi önceleyen değil insanı öne çıkaran bir büyüme anlayışını egemen kılmak zorundayız. İnsan kendisini makineye göre değil, makine kendisini insana göre ayarlayacak. Şehirler araçlara göre değil insanlara göre şekillenecek. İnsan odaklı bir kalkınmayı, ekonomiyi, insanlar için şehirleri ancak ve ancak böyle bir anlayışla inşa edebiliriz. Aksi taktirde bugün birçok milletin başına gelen makine karşısında kölelik Allah korusun bizim de başımıza gelebilir” dedi. 

“TRAFİK TERÖRÜNÜN SİLAHLI BÖLÜCÜ TERÖRDEN DAHA FAZLA CAN ALIYOR” 

İnsanın araçla, trafikle ilişkisini enine boyuna değerlendirmenin köklü tedbirler üretmek ve bunları kararlılıkla uygulamak zorunda olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, “Bu gün ülke olarak önümüzde canlar yakan, ocaklar söndüren, anaları, eşleri, evlatları ağlatan iki önemli sorunumuz var. Bunlardan bir terör, ikincisi ise terör kadar konuşulmayan, terör kadar gündemde yer almayan trafik sorunudur. Buna aslında trafik terörü de diyebiliriz. Oysa baktığınızda trafik sorunun diğer deyişle trafik terörünün silahlı bölücü terörden daha fazla can aldığını görüyorsunuz. Biz bu iki sorunun da üzerine kararlı bir şekilde gidiyoruz. Başarılı olana kadar da usanmadan, yılmadan çözüme yönelik çabalarımız sürdüreceğiz. Ancak takdir edersiniz ki tıpkı bölücü terörle mücadele olduğu gibi trafik terörüyle mücadelede de çok yönlü çalışma başarı için kaçınılmaz bir unsurdur. Trafik terörüyle mücadelede başarılı olabilmek için bütün kurumlarımızın birbiriyle uyum içinde koordineli olarak çalışması gerekiyor. Karayolu trafik konusunda kendilerine görev ve sorumluluk verilen herkesten azami gayret göstermesini bekliyoruz” diye konuştu. 

“ALKOLLÜ ARAÇ KULLANANI ELİ SİLAHLI CANAVARA BENZETİYORUM" 

“Kazalarda şoförlerin yanında, araçların içerisinde alkol şişeleri de görüldüğünde alkollü araç kullananla alkolsüz araç kullanan arasındaki bir trafik kazasındaki bir faturanın ne kadar ağır olduğunu takdir edersiniz” diyen Erdoğan, şunları kaydetti: 
“Alkollü araç kullananı eli silahlı canavara benzetiyorum, alkolsüz olanı da bir masuma benzetiyorum. Onun hiçbir günahı yok. Dikkatle trafikte yoluna devam ediyor. Öbürü ise rayından çıkmış ne yapacağı belli olmayan bir Deli Dumrul gibi. Bizim anayasamızın 58. maddesi buna yönelik olarak da bununla mücadelede gerekli tedbirleri devlet alır diyor. İktidarımıza kadar bunlar ne yazık ki yapılmadı. Biz bunu dile getirdiğimiz zaman da hemen bunun saptırıldığı yer bellidir. Nedir; bunlar dindar olduğu için bunu böyle yapıyorlar. Yani dindarlığın güzel yanı varsa bunlar yanlış, kötü şeyler mi? eğer din bazı şeyleri bu şekilde emrediyorsa buradaki güzellikleri almak yanlış mı? bu güzellikler insanın hayrına ise yanlış şeyler mi? biz bu doğru adımları tüm insanlık olarak atmak durumundayız. Bu doğru adımları atacağız ki insanlık bunu bedellerini ağır ödemesin. Bir gece ansızın bir de bakarsınız ki 20 yaşındaki gencecik kızınız ölüm haberi size gelir veya 21 yaşındaki bir genç fidanınızın kötü haberini almak insanı ne kadar huzursuz ettiği ortadadır.” 

“TRAFİK KAZALARI KAYNAKLI ÖLÜMLERİ AZALTMAYA YÖNELİK EYLEM PLANINI UYGULAMAYA KOYDUK” 

Yollarda meydana gelen kazaların ağırlıklı olarak alkollü araç kullananlardan olduğunu gördüklerini ifade eden Erdoğan, çok daha dikkatli olunmaya mecbur olduğunu söyledi. 
Başbakan Erdoğan, yollarda trafiği tehlikeye düşürecek, güvenlik düzeyi düşük araçlar görmeyi istemediklerinin altını çizerken, bunun için gerekli tedbirleri süratle hayata geçirmeye kararlı olduklarına vurgu yaptı. 2020 yılına kadar Türkiye’de trafik kazalarından kaynaklanan ölümleri yüzde 50 azaltmaya yönelik eylem planını uygulamaya koyduklarını kaydeden Erdoğan, “Eğitimden denetime, ulaşım alt yapısından sağlık hizmetlerine kadar trafik ile ilgili her alanda daha ileri çalışmalar yaparak bu hedefe mutlaka ulaşmak istiyoruz” diye konuştu. 

“LA HAVLE ÇEKMEK YERİNE EL FRENİ ÇEKEREK KAVGAYA TUTUŞMAYA EĞİLİMLİ ŞOFÖRLER VAR” 

Erdoğan, yayaya yeşil ışık yanarken dahi karşıya geçmekte zorlanan ya da karşıya geçerken kendisine araba çarpan çok sayıda insanın olduğunu dile getirirken, diğer sürücülerin hakkını çiğneyerek araç kullanan, yolun ortasında yolcu indirip bindirebilen sürücülerin olduğunu anlattı. Her yerde aracını hiç olmayacak yere park ederek, araçların ve yayaların geçişine engel olan sürücüler olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Daha da üzüntü verici olanı trafikte en ufak bir sürtüşmede la havle çekmek yerine el freni çekerek kavgaya tutuşmaya eğilimli şoförler var. Hız olgusunu milletçe sorgulamaya, neden bu kadar acele ettiğimizi, nereye yetişmeye çalıştığımızı şöyle durup, nefes alıp kendimizi sorgulamaya ciddi şekilde ihtiyacımız var. Çok acılar yaşadık, çok trajik olaylara şahit olduk, nice hayatın hız ve haz uğruna söndüğünü gördük. Buna artık hep birlikte dur demek, bunu hep birlikte sorgulamak durumundayız. Tüm kurumlarımız, STK’lar, medyamız ve teker teker bireyler sorumluluğunu yerine getirdiğinde kısa sürede bu meselenin üstesinden geleceğine inanıyorum. Hukuk devletinde hiç kimsenin kurallar, kaideler karşısında istisnası yoktur. Herkes trafik kurallarına uymak mecburiyetindedir. Emniyet kemeri ve hız sınırları başta olmak üzere trafik kurallarının uygulanmasında hiçbir istisnayı, hiçbir farklı uygulamayı asla kabul etmiyorum. Şayet hale bu şekilde davrananlar var ise işte buradan açıkça talimat veriyorum; unvanı, makamı, konumu ne olursa olsun hiç kimseye ayrıcalık yapılmayacak, kurallar harfiyen uygulanacaktır” ifadelerini kullandı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hakkımda

Fotoğrafım
https://www.facebook.com/VAHDED.HOCA SİTEMİZİ ZİYARET EDİP ÜYE OLURSANIZ ÇALIŞMALARIMIZA DESTEK VERMİŞ OLURSUNUZ ALLAH cc CÜMLE MÜMİNLERDEN RAZI OLSUN.